Sekine-kun no Koi

Bu mangayla karşılaştığımdan beri josei türüne dair umudumu tekrar yeşertmiş bulunuyorum. Shoujo manga hala okusam da pek bir şey beklemiyorum da, josei öyle mi? Çıktı mı güzel şeyler çıkıyor, ama doğru keşfi yapabilmek için birkaç dönem sessizce beklemek gerekiyor. En azından benim için böyle. Bu da çok yeni bir manga sayılmaz ama malumunuz çeviri scan vs. işleri yüzünden mangaların yıldızı batıda 5-6 sene gecikmeli parlayabiliyor. Sekine sanıyorum Natsuyuki Rendezvous animeye adapte edildikten sonra çevrilmeye başlandı, aynı mangaka'nın işi çünkü. Natsuyuki'yi josei olarak beğensem de aşk üçgeni olayına alerjim olduğu için izlememiştim. Sekine adeta ilaç gibi geldi.

Esas oğlanımız soğuk ve duygusuz kova burcu Sekine biraz sorunlu bir karakter. Sorunlu tiplerin genelde abartılı derecede dramatik olmasına alışkınız, Sekine öyle değildi. Ki zaten sorunu buydu. Aynı zamanda benim kendisini sevme sebebim. İnsanlarla nasıl sosyalleşeceğini bilmiyor falan. Çok yakışıklı olduğu için hem hayat hem de etrafındaki insanlar hep buna iltimas geçmiş, parmağını kıpırdatmadan elde etmiş bazı şeyleri. Şımarıklığı öyle bir noktada ki oyalanmak için örgü örmek gibi hobiler edinmeye zorluyor kendini çünkü hayatı çok boş hissediyor. Bu sırada tatlı mı tatlı, çilli milli esas kızla karşılaşıyor. Tatlı dediysem, onunki zorlama bir Japon esas kızı tatlılığı değil, doğal ve rahat bir tip. Kendine has bir duruşu var. Giyim tarzı da öyle, ne Japon ne de Batı modasını yansıtıyor. Bu özelliği iyi kullanılmış, kıza rispek şimdi. Diğer shoujo kızları gibi bakması bile Allah affetsin utanç verici değil. Onun gibi bir arkadaşım olmasını isterdim valla.

İlişkilerinin yavaş ilerlemesi çok hoşuma gitti. Yavaş dediğime bakmayın, sonuçta hepi topu 30-35 bölümlük bir manga. Ama ilk görüşte çarpılmalar olsun, bombaların patlamasıdır, ışıklı tabelayla şimdi burada kara sevdalar yaşanacak uyarılarını fazlasıyla bariz vermesi vs. gibi sevimsizliklere girmiyor. Olaylar doğal gelişiyor, kendi akışında. Ay tam da benim sevdiğim türden. Yanlış anlaşılmalar gibi bir takım klişeler yaşanmadı değil, ama güzel anlatımla klişe bile hoşa gidebiliyor. Bana kalırsa acayip orjinal hikaye ve dahice olay örgüsü olmadan da okuyucuyu eğlendirebilirsin. Bu manga da böyle işte. Su gibi akıp gidiyor, durgun anlatımın dezavantajını savuşturmayı başarabiliyor. Bir de hazır yetişkinlere yönelik light bir manga bulmuşuz, biraz daha cesur sahneler görmek isterdik doğrusu. 

Sekine'nin ağzından, Sekine'nin hayatını dinlediğimiz için kadın tarafından anlatılan shoujo ve josei türünden daha farklı. Erkeklerin düşüncelerini duymak için pek hevesli sayılmasam da Sekine için bir ayrıcalık tanıyabilirim sanırım. Bu tarz mangalar artar diye umuyorum. Ve bunları ancak yılda 1-2 tanecik keşfetmek zorunda kalmayalım. 

Okumak isteyenler Stiletto Heels çeviri grubuna gitsin bakalım. Manga Japonya'da tamamlanmış durumda ama Stilletto Heels son 2-3 bölümünü henüz İngilizce'ye çevirmedi. Merak edenler birkaç ay daha sabredip hepsini bir çırpıda okuma zevkini tadabilir.

Puanlamadan olmaz!

Konsept: 8
Hikaye: 7
Anlatım: 8
Karakterler: 9
Çizim: 8

Genel: 7,5  

Yorumlar